Ülkemiz 15 Temmuz akşamından bu yana olağanüstü bir süreçten geçiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinden bir grup darbecinin yönetime el koyduğunu açıklamasının ardından gelişen süreçte tüm siyasi partilerin kararlı duruşu ve yüce Türk Milleti'nin Cumhuriyet ve demokrasimize sahip çıkması bu demokrasi dışı girişimin başarılı olmasına engel oldu. Bu süreçte birçok vatandaşımız ve güvenlik görevlimiz hayatını kaybederken, tarihinde ilk defa Türkiye Cumhuriyeti'nin ve demokrasinin temsil merkezi, Mustafa Kemal Atatürk'ün gazi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve demokrasiye bomba düştü. 

Darbelerin karanlık yüzünü defalarca görmüş Türk halkı, siyasi parti ve etnik köken gözetmeksizin bu saldırı karşısında dimdik durdu. Uluönder Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." Şu iyi bilinmelidir ki Türk Milleti sivil ya da askeri hiç bir otoriter gücün kendi egemenliğini yok saymasına, laik ve demokratik yönetim şeklinin yok edilmesine izin vermeyecektir.

Dileğim o ki, hiçbir güç laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik, beraberlik ve barış içinde yaşama arzusuna bir kez daha el uzatmasın. Bu saldırıda hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralı yurttaşlarımıza ise acil şifalar dilerim.