Tepebaşı Belediyesi Beldeevleri birbirinden farklı kursları ile kadınlara kapılarını açarken farklı hikâyelerin bir araya geldiği, paylaşımın ve dayanışmanın yaşandığı adreslere dönüşüyor.

“Şanlı Urfa’dan Tepebaşı’na”

Tepebaşı Belediyesi Mustafa Kemal Paşa Beldeevi’nde Okuma-Yazma kursuna katılan 22 yaşındaki Makbule Can, Şanlı Urfa’dan Eskişehir’e geldiğini belirterek okuma yazmasının olmaması sebebi ile kent yaşamında çektiği zorluğu aşmak için Kayınvalidesinin teşviki ile kursa başladığını belirtti.

Can, konuşmasına şöyle devam etti: “Buranın yabancısıyım. Hiçbir yer bilmiyorum. Kayboluyor, adres bulamıyorum. Okumam yazmam yok. Kayınvalidem benim için kursa başvurdu. Kızlarıma da o bakıyor. Tepebaşı Belediyesi Beldeeevi sayesinde okuma yazma öğrenmek için elimden geleni yapıyorum” dedi.

“Kadın Üreterek Toplumsal Yaşamda Var oluyor”

Bir diğer hikâye de Mustafa Kemal Paşa Beldeevi’nde Saç ve Bakım, Kuaförlük Kursu’na katılan Ayşe Arat’ın. Eşinden ayrılan Ayşe Hanım, eve kapanıp kendini günlük yaşamdan soyutlamak yerine Beldeevleri’nde üreterek toplumsal yaşamın içinde var olduğunu vurguluyor. Ayşe Hanım “İyi ki gelmişim. Günlerimiz çok dolu geçiyor” diyerek kadınların kendini şanslı hissetmesini sağlayan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’a teşekkür ediyor.

“O Kadar Mutluyuz ki Sabah Erkenden Kalkıp Geliyoruz”

Bir diğer kursiyer Yaşar Nazife Kutlak da Beldeevleri’nin misyonunu şu sözlerle anlatıyor: “Bizler evde çekirdek aileyiz, burada geniş aileyiz. O kadar mutluyuz ki hepimiz güler yüzle, sabah erkenden kalkıp geliyoruz. Kendi evimiz gibi kurslara gelirken börekler yapıyoruz. İşimizi yaparken çayımızı içiyoruz. İyi ki Tepebaşı Belediyesi Beldeevleri var. Başta Başkanım Dt. Ahmet Ataç olmak üzere emeği geçen herkese gerçekten teşekkür ediyoruz”

Tepebaşı Beldeevleri birbirinden farklı hikâyelerin buluşma noktası olarak Tepebaşı’nı güçlü ve sıcak bir aile olarak var etmeye devam edecek.