1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Yasa kabul edildi. Yasa, Gazetecilere şu hakları getiriyordu:Mesleğe başlangıç, kıdem tarihi olarak kabul edildi. Ölüm tazminatı getirildi. Gazetenin kapanması durumunda gazetecilere tazminat verilmesi kabul edildi. Gazeteci kendi isteğiyle işten ayrılsa bile, kıdem tazminatını alabilmesine olanak tanındı. İşe başlayan gazetecinin maaşının peşin ödenmesine karar verildi. Yıllık izin hakkı dışında gazetecinin günde 2 gün tatil yapmasına olanak tanındı. Maaş, mesai ve bunun gibi ödemeler dışında kâr eden gazetelerin çalışanlarına yılda bir ikramiye vermesi kabul edildi. İş anlaşmazlıklarında, ticaret mahkemesi değil de iş mahkemesine gidilmesi öngörüldü.Gazeteciye, ödemelerin gecikmesi halinde her gün için % 5 faiz yükümlülüğü getirildi.

İŞVEREN KARŞI ÇIKTI

Yasanın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı aldı. Bu gelişme karşısında, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla İstanbul’da Sendika binası önünde toplanarak Vilayet'e kadar yürüdü. Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise Sendika'nın öncülüğünde, “Basın”adıyla kendi gazetelerini 11–12–13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladı.

‘BAYRAM’ SONRA ‘GÜN’ OLDU

O tarihten sonra 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlandı.Ancak, 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra, çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, "Bayram" olmaktan çıkarıldı ve "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak anılmaya başladı.12 Eylül darbesiyle birlikte, gazetecilerin-yayıncıların toplu sözleşme düzeni kullanılamaz hale getirildi, sendikal hareket işlevsiz duruma sokuldu. İş güvencesi medya patronlarının insafına terkedildi. Basındaki işsizlik ve düşük ücretle çalışma rekor düzeye ulaştı. İletişim fakültelerinin mezunları çaresiz, yarınsız hale geldi.Demokrasiyi, özgürlükleri, AB standartlarını getireceğini vaat ederekiktidar olan AKP iktidarı,medya kuruluşlarınıhedef aldı.İktidar, gazeteleri, ya “ele geçirerek”, kendisine hizmet eder hale getirdi, ya da “baskılarla” susturma yolunu seçti.İktidar mensupları, kendisini eleştiren, gazeteciler, yayıncılar için açtığı davalarla rekorlar kırıyor. Halkın alınan vergilerle yayın yapan TRT’nin nitelikli elemanları büyük çaplı kıyıma uğratıldı ve üretimden uzaklaştırıldı.Bu güne kadar Türkiye’de 77 Gazeteci öldürüldü, 30’dan fazla gazeteci cezaevinde. 

Bu olumsuz koşullarda da olsa, özveriyle gerçeğin peşinde koşan gazeteci kardeşlerimin ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.