Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumlarında, konuk sanatçıların pişmiş topraktan yaptığı heykeller, Tepebaşı bölgesindeki parkları süslüyor. Geçen yıl 6’ncısı düzenlenen Pişmiş Toprak Sempozyumuna bu zamana kadar ülkemizden ve yurt dışından 60 sanatçı katılırken, bu sanatçıların yaptığı ve kente armağan ettiği 70 civarında heykelle Tepebaşı parkları, birer ‘Doğal Heykel Park’a dönüştü.

TEPEBAŞI’NIN SİMGESİ

İlk kez 2001, 2002 ve 2003 yıllarında düzenlenen sempozyumlarda sanatçıların yaptığı heykeller Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü girişi karşısındaki ‘Heykel Park’a yerleştirildi. Farklı ülkelerden sanatçıların, aynı zamanda tarihin en eski yapı malzemesi olarak da bilinen pişmiş topraktan yaptığı heykeller, ‘Heykel Park’ dışında, bölgedeki farklı parklarda Tepebaşı’nın simgesi haline geldi.

ÖZGÜN HEYKELLER

ABD’li Charles Pilkey’in yaptığı Babil Kulesi, Güney Afrikalı Strijdom V. D. Merwe’nin yaptığı totem, Litvanyalı Rolandas Smitas’ın yaptığı Savaşçı Miğferi ve Bilgehan Uzuner’in yaptığı Deprem çalışmaları,  Heykel Park’ta yer alan en ilginç heykellerden birkaçı. Diğer yıllarda yapılan heykeller ise; Tepebaşı Belediyesi hizmet binası önünde, Espark önünde, Uluönder Parkında, Eti Parkında, Tülomsaş Parkında, Hayrettin Karaca Parkında yer alıyor.

2003 yılında gerçekleştirildikten sonra 6 yıl süreyle ara verilen ve 2010 yılında tekrar düzenlenmeye başlanan sempozyumun bu yıl 7’incisi 9- 22 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek.