Tepebaşı Belediyesi'nin destekleri ile Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen 25. Uğur Mumcu Anma ve Ödül Gecesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Yurttaşların büyük ilgi gösterdiği geceye Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç'ın yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Filistin Duvar ve Yerleşke Bakanı Waleed Assaf, Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, CHP Eskişehir milletvekilleri Prof. Dr. Gaye Usluer ve Utku Çakırözer, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP İl Başkanı Sinan Özkar, siyasi parti ve STK temsilcileri ile gazeteciler katıldı.

Gecenin açılış konuşmasını yapan ÇGD Eskişehir Şube Başkanı Can Hacıoğlu, "25 yılı geride bırakmışız. Uğur Mumcu Devrim Okulu'nda okudu, oradan 'Devrimci ve solcu oldum' dedi. Biz de onun kitaplarıyla büyüdük, biz de solcu olduk. Bu yıl Filistinli dostlarımız da aramızda. Onları yabancı bir ülke olarak görmüyoruz. En çok da bizlerin, solcuların, devrimcilerin davası. Amerikan emperyalizmine, yayılmacılığına İsrail yayılmacılığın karşı hep birlikte duracağız. 25 yıldır biz kesintisiz olarak gecemizi sürdürüyoruz. Bu konuda da kararlıyız. Nice 25 yıllara" ifadelerini kullandı.

Gecede bir konuşma yapan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, "Güzel bir gece oldu. Değerli dostlarımızı burada ağırlamaktan dolayı çok mutluyuz. Filistin büyükelçimizin ve bakanımızın gelmesi bize çok büyük onur verdi. Bu yıl Uğur Mumcu'yu kaybedişimizin 25. Yıl dönümü. O büyük bir araştırmacı, ileriyi çok iyi gören bir gazeteciydi. Türkiye'yi bekleyen iki konuya dikkati çekerdi. Biri ayrılıkçı terör, diğeri radikal İslam'dı. Türkiye bugün bu tehlikelerden geçiyor. Mesela kitaplarında, Kürt sorunu ve PKK sorununu ayırt etmenizi önerirdi. Bir de 12 Eylül'den sonra laikliğin gerilediğini, devlet kadrolarına radikal İslam'ın yerleştiğini söylerdi. 15 Temmuz'da kimin ne olduğu ortaya çıktı. Uğur Mumcu beni kurşunla değil bombayla öldürecekler, silah ve çelik yelekle gezdiğimi çok iyi biliyorlar derdi. Uğur Mumcu'dan 8 yıl sonra sevgili Gaffar Okkan'ı da suikast sonucu kaybettik" şeklinde konuştu.

Eskişehir'e yapılması planlanan kömürlü termik santral konusuna da dikkat çeken Başkan Ataç, "Şu anda Eskişehir'de termik santral yapılmak isteniyor. 1-2 aydır çok ciddi karşı eylemler yapılıyor. Gündüzler'de 170 traktörün katıldığı eylemde bütün çiftçilerin yürekten söylediği sözler var. Yine iki gün önce Gündüzler'de bir salon toplantısı yaptık ve aynı çığlıklar yine yükseldi. Biz istiyoruz ki olumlu düşünenler de çıksın, karşılıklı tartışalım. O zaman kimin ne demek istediğini çok daha iyi anlarız. Çünkü karşı taraf, 'Siz CHP'lisiniz, her şeye karşı çıkarsınız' diyor. Ama bu bir insani sorun. Çünkü AKP'linin de çocuğu var, torunu var. Ortaya koydukları bir şey yok. Bu ne AKP'nin ne CHP'nin ne de MHP'nin sorunu" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı Adalet Yürüyüşü'ne verilen Hukuk Ödülü'nü alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan ise "Sayın Genel Başkanımız aslında bu ödülü kendisi alacaktı ama yurtdışında, beni vekaleten görevlendirdi. Adalet Yürüyüşü siyaset, demokrasi, mücadele tarihimizin çok farklı ve çok önemli bir dönüm noktasıydı. Sayın Kılıçdaroğlu Adalet Yürüşü'ne başlarken, 'Ben milyonlarla beraber yürüyeceğim' demedi. 'Ben özgürlüğün adaletin olmadığı bir ülkede, sivil darbe konuşmalarının yaşandığı bir ülkede, ana muhalefet partisi genel başkanı olmanın ötesinde, demokrasi isteyen özgürlük isteyen herkesin sesi olarak, Güven Park'tan İstanbul'a yürüyeceğim' dedi. Milyonlar da 'Biz seni yalnız bırakmayacağız dediler' ve tarihin en büyük adalet yürüyüşünü gerçekleştirdiler. Çeyrek asır oldu, iflah olmaz bir hukuk savaşçısı, adalet savunucusu Uğur Mumcu'nun katledilmesi üzerinden. Demokrasi ve özgürlükleri yok etmesi konusunda kararlı olarak diktatörlükleri inşa etmek isteyenler iflah olmadılar. Demokrasi mücadelesini savunanların kazanacağı günlere hep birlikte ulaşacağız. Adalet, büyük dünya için çağımızın en önemli ihtiyacı. Mazlumlar, Filistin, Türkiye halkı için adalet istiyoruz. Adalet isteği büyüdükçe, mazlumlar el ele zalime karşı direnmeyi öğrendikçe, adaleti yok edenler değil, zulmedenler değil, adalet savaşçıları kazanacak. Davanız, kavganız hayırlı uğurlu olsun diyorum. Enis Berberoğlu'nu kutluyoruz, yanındayız. Yüreklerimiz kendisiyle beraber. Gazetecilerimiz şuanda ceza evinde. Esir alınan gazetecilerimize sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Esaret sona erecek özgürlük kazanacak" dedi.

Gecede Siyaset Ödülü'ne layık görülen ve ödülünü Başkan Ataç'ın elinden alan Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa ise, "Bu ödülü aldığım için şeref duydum. Çünkü özgür basının şehidi olan Uğur Mumcu adıyla aldım. Sayın Ahmet Ataç'a ve Çağdaş Gazeteciler Derneği'ne çok teşekkür ediyorum. Bu ödülü kendi şahsıma değil, Filistin toprağı üzerinde direnen halkım adına alıyorum. Sizin bu ödülü Filistin toprağında, Kudüs'ü savunan çocuklar ve halk için verdiğinizi de çok iyi biliyorum. Yaklaşık 100 yıldır bu emperyalizme karşı direnen halkın şehitlerine verdiğinizi çok iyi biliyorum. Bizim Filistinli kızlarımız ve çocuklarımız, İsrail hapsinde yatan çocuklar için verildiğini çok iyi biliyorum. Hepsi adına çok teşekkür ederim. Biz Filistin ile sizi kardeş olarak görüyoruz. Sizi gerçekten çok seviyoruz. Bizim halkımız ile sizin aranızda olan kardeş bağlarınızı övünçle anlatıyoruz. Zamanla birlikte bunların daha çok güçlenmesini diliyoruz. Bizim size verebileceğimiz söz şudur: Filistin toprağı üzerinde, özgür Filistin devleti kurulana kadar ve başkenti Kudüs olmak üzere, hiçbir zaman beyaz bayrağı yükseltmeyeceğimize söz veriyoruz. Türkiye-Filistin arkadaşlığı yaşasın" ifadelerini kullandı.

Gecede Basın Ödülü?ne layık görülen CHP İstanbul Milletvekili ve gazeteci Enis Berberoğlu'nun ödülünü ise eşi Oya Berberoğlu aldı. Ödülü almak için kürsüye çıkan Oya Berberoğlu'nun, eşinin katılımcılara yazmış olduğu mektubu okuması da salonda duygusal anlar yaşanmasına neden oldu.

10 kategoride verilen ödüllerden Siyaset Ödülü Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa'ya, Demokrasi Ödülleri Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu ve Pakize Alp Akbaba ve Türk Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Haydar Urfalı, Eğitim-Sen Şube Başkanı Faik Alkan ve Eğitim İş Şube Başkanı Kadir Önder'e, Basın Ödülleri Enis Berberoğlu adına eşi Oya Berberoğlu, İlhan Taşçı, Emin Çapa, Melih Aşık, Mediha Olgun, Gökmen Ulu, Bekir Coşkun, Eyüp Kelebek ve Ali Naki Erdoğan'a, Bilim Ödülleri Prof. Dr. Hikmet Karakoç ve Prof. Dr. Atilla Cavkaytar'a, Hukuk Ödülü Adalet Yürüyüşü ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adına Bülent Tezcan'a, Sanat Ödülleri Eskişehir Senfoni Orkestrası adına Nazlı Avcı, Şehir Tiyatrosu oyuncularından Ecren Can Serim ve Emre Demir'e, Çevre ve Kent Ödülü TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç'a, Spor Ödülleri Ampute Milli Futbol Takımı, Orhan Erpek, Eskişehir Basket Takımı ve Eskişehir Selka Hentbol Takımı'na, Emek-Mücadele Ödülleri Saadet Özkan ve Eskişehir Çevre ve Yaşam Platformu adına Gündüzler Derneği Başkanı Selim Kurnaz'a, Yaşam Boyu Başarı Ödülü ise Orhan Erinç'e takdim edildi.

Ödüllerini alan katılımcılar sahneden inerken Uğur Mumcu köşesine karanfiller bıraktılar.